Bostan ve Gülistan sadece doğu edebiyatın değil tüm dünya edebiyatlarının ölmez yapıtları arasında gösterilen iki şaheserdir.Şiraz'lı Sadi'nin kaleme aldığı her iki eserde de evrensel temalara yer verilmiş olup insanoğlunu mutluluğa ve huzura kavuşturacak reçeteler sunulmuştur.Stok Kodu:978975473467..
şairliğim on iki yaşımda başladı.Bahanesi tuhaftır:Annem hastahanedeydi. Ziyaretine gitmiştim... Beyaz yatak örtüsünde, siyah kaplı, küçük ve eski bir defter.. Bitişikte yatan veremli genç kızın şiirleri varmış defterde.. Haberi veren annem, bir an gözlerimin içini tarayıp:- Senin dedi; şair olmanı ..
izin ver; onu bir kere de ben anlatayım! İzin ver; herkesin boyuna göre açıldığı bu ufuksuz denizde sana yaklaşabilmek değil, fakat kıyılardan, gerilerden yani kendimden uzaklaşabilmak manasına bir kere de ben gücümü deneyeyim! Öyle ki, sahili kaybetsem, artık gerilere dönemesem ve sende boğulsam, i..
Nefsine sor! Farz olan namaz karşısındaki durumu nedir? Zekâtı verme hususunda ne yaptı? İnsanların hukukuna riayet etmenin neresindedir? Doğruluğa, güzel ahlâka, vefaya ve asil davranışlara ne kadar yapışabilmiş? Her şeyden yüce olan Allah Teâlâ aklına geldiğinde neler hiss..
344 sayfa. 13.5x21 cmKendi kuşağının hayatını en dolu yaşamış insanlardan birisi olan Ebuzziya, ülkemizin temel meselelerine kafa yoran, bu konuda önemli araştırma ve inceleme yapan, çok yönlü kişiliği olan bir kültür adamıydı. Kitapta Ziyad Bey'in hayatı, bibliyografyası, on..
344 sayfa. 13.5x21 cmKitabın resimdeki gibi sol alt tarafında ufak bir yırtık var nokta kadar lakin kitap sıfırdır.Kendi kuşağının hayatını en dolu yaşamış insanlardan birisi olan Ebuzziya, ülkemizin temel meselelerine kafa yoran, bu konuda önemli araştırma ve inceleme yapan, çok yönlü kişiliği olan..
Bir sarı çiçek bulmalı şimdi.Oturup başına bir türkü söylemeli :‘’Ben bağrımı toprak sandım taş imiş / Meğer taşa tohum ekilmez imiş .‘’ Bir sarı çiçek olmalı şimdi.Başında türkü söyleyen adama dönüp bir şiir okumalı :‘’Taş taş değildir bağrındır taş senin / Nereni nasıl ya..
Peyami Safa’nın şaheserlerinden Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Türk edebiyatında “insan ruhunun derinliklerinde ve labirentlerinde dolaşan ilk roman” olması ve hasta bir insanı ve onun psikolojisini ele alması bakımından önemli bir yere sahiptir. Birçok araştırmacı ve yazar tarafından Türk edebiyatında..
Yeni kitabını yazma telaşında olan şehirli genç bir yazar... Ve ücra bir köyün uzak bir noktasında yalnız yaşayan yaşlı bir bilge... Yolları kesişir. Genç Yazar’ın yazmayı düşündüğü kitap tamamen değişir. Kitabının sadece son bölümü kendi kalemindendir. Aslında o bölümü de kendisi yazmak istemez. Am..